Yayman, yapay zekanın dünya genelinde yoğun şekilde tartışıldığını ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de bu konuya büyük önem verdiğini ifade etti. Yapay Zeka Komisyonu'nun, dijital dönüşüm ve milli teknoloji hamlesi çerçevesinde kurulacağını belirten Yayman, bu adımın Türkiye'nin yapay zeka alanındaki potansiyelini ortaya koymak adına önemli olduğunu vurguladı.

"Yapay Zeka Raporu Hazırlanacak"

Yayman, Türkiye'nin 2025 yılında yapay zeka alanında dünyanın en ileri 20 ülkesi arasında yer almayı hedeflediğini belirterek, "Yapay Zeka Komisyonu, Dijital Mecralar Komisyonu ile birlikte çalışacak ancak aynı zamanda bağımsız bir komisyon olarak faaliyet gösterecek. Uzmanlar, akademisyenler ve ilgili kurumların temsilcileri bu süreçte görüşlerini bildirecek ve tüm bu katkılar bir rapor haline getirilecek. Bu raporda yapay zekanın artıları ve eksileri detaylı bir şekilde ele alınacak" dedi.

"Yasa Çalışmaları Gündeme Gelecek"

Yayman, yapay zeka konusunda yasa çalışmalarının önümüzdeki dönemde gündeme geleceğini ve bu çalışmaların muhalefetle birlikte değerlendirileceğini belirtti. "Bu konuyu partiler üstü bir mesele olarak görüyoruz. Yapay zeka, insanlara daha fazla düşünme ve kendilerine zaman ayırma imkanı sağlayacak. 2025 yılında bu teknolojinin Türkiye'nin ekonomik büyümesine önemli bir katkı yapacağını öngörüyoruz" diye konuştu.

"Yapay Zeka Tehditlerine Karşı Yasal Düzenleme Şart"

Yapay zeka teknolojisinin getirdiği potansiyel tehditlere de değinen Yayman, özellikle deepfake gibi teknolojilerin hukuki çerçevede ele alınması gerektiğini vurguladı. "Deepfake videolar ve diğer yapay zeka uygulamalarıyla oluşabilecek tehditlere karşı hukuki düzenlemeler yapmak büyük önem taşıyor. Teknolojiyle birlikte suçlar ve olaylar da nitelik değiştiriyor. Bu nedenle yasal düzenlemeler hayati bir önem kazanıyor" ifadelerini kullandı.

"Dijital Platformlar Siyaseti Etkileyebiliyor"

Yayman, dijital platformların siyaseti doğrudan etkileyebilecek güce sahip olduğunu belirtti. Özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump'ın X hesabının kapatılması ve sonrasında yeniden açılması örneğini vererek, "Dijital platformlar, siyasetin sonucunu etkileme potansiyeline sahip. Bu durum, dijital demokrasinin faydalarının yanı sıra kötüye kullanıldığında nasıl sonuçlar doğurabileceğini de gösteriyor" dedi.